Dünyanın en küçük ülkelerinden biri olan Singapur dünyada bilinen adı ile ” küçük kırmızı nokta ” ! Neden böyle denildiğine gelince haritalarda başkentler kırmızı bir nokta ile belirtilir ve Singapur ‘un harita da kapladığı yer sadece o küçücük nokta kadardır da ondan.
Singapur a gitmek istiyorduk fakat biz tam karşısındaki Malezya ya ait Kucing teydik. Tam karşısında ya hani gemiyle mi geçsek dedik zaman uymadı, direkt uçuşlarda yer olmayınca nasıl gidebiliriz ki acaba diye araştırmaya başladık.Elimizdeki son çare Johar Bahru ya uçmak ve oradan karayolu ile Singapur a geçmekti. Genelde çevre halk ( ki Singapura a çalışmaya gelen Malaylar çoğunlukta ), sırtçantalı turistler bu yolu kullanıyor. Belediye otobüsüne benzer bir ulaşım aracı çalışıyor iki ülke arasında …
Biz de sabah erken uçağımıza binip adını daha önce hiç duymadığımız Jahorbahru şehrine indik. Dosdogru otobüs durağına gittik ve biletlerimizi aldık. İşleyiş biraz garip sınıra gelince sizi indiriyorlar, bir mesafeyi yürümeniz gerekiyor. Malezya tarafından çıkış mührünü pasaporta alıyorsunuz. Bir kapı açılıyor ve karşınızda ara bölge, orayı da yürüyorsunuz sonra bir an da “Welcome to Singapur ” diyen tabelanın ardında bir temiz, lüks,bir şatafatımsı ortama giriyorsunuz. Yürümek yerine artık otomatık merdivenler, sağda solda saksıda çiçekler,mis gibi kokulardan anlıyorsunuz ki bir şeyler değişti.
Singapur a ekmek derdinden gidip gelen Malaylar ve sadece sırtçantalı turist oalrak biz varız .Memura farklı görünmüş olmalıyız ki başlıyorlar; niye geldiniz? kaç gün kalacaksınız? rezervasyon yaptırdınız mı? hani nerde göreyim? Neyse ki öylesine takılıp gidicez deyip, her birimizde ayrı bir memura derdimizi anlattık .Gıcıkları bize denk geldi dedik içimizden ama oldu bitti mührü bastılar, girdik nihayet Singapur’a. Yeri gelmişken Türk vatandaşlarına vize yok, Singapur daki para birimi de Singapurdoları bilginiz olsun, ayrıca çok değerli.
Çoğunluğunun %70 Çinli,sonra sırasıyla Malay,Hintli ve az batılı insanlar yaşadığı bir şehir devlet Singapur. çeşitlilik çok farklı mutfak kültürü oluşturuyor haliyle… Her şeyi tadarım diyorsanız tam size göre,seçici iseniz sıkıntılı olabilir. Etrafta Çinlilerin böcek pişirip yediği yerler tabii ki size ilginç gelecektir.Kolayı var fastfood zincirlerine yada Arab bölgesine gidersiniz olur biter .Sonsuz seçenek var yemek husunda. Biz otobüs ile gittiğimizden ( tüm dünyada garlar nedense garip kokar ) ücra bir köşesine gitmiş gibiydik. İlk karşılayan koku oldu tek kelime ile ” iğrençti ” amma velakin sonradan farkettik ki insanoğlu her şeye alışıyor.
Sık sık yinelemekte fayda görüyorum gezmenin maksadı da biraz bu değil midir? yani farklı kültürleri görmek .Bu yüzden mızırdandık ama hemen alıştık. Birkaç otele fiyat soralım dedik.Ama hotel fiayatlarından ülkenin ne kadar da pahalı olduğunu anlayarak koksada kokmasa da hostellere bakalım deyip bir kişiyi cafede çantalar ile bırakıp 2li 2 grup dağıldık. Girdiğimiz bir hostel çok garipti şöyle ki kapıdan girdik bi baktık yer ayakkabı terlik dolu önce şaşırdık ama aa ne güzel odalara temiz temiz çıkılıyor demek, dedik .Üstlerine basa basa resepsiyona geldik ki bir tabela koymuşlar ” soru sormak şu kadar para , cevaptan sonraki soru şu kadar para ” tabii hiç sormadan çıktık. Neyse ki güzel bir hostele kapağı attık.
Çantaları bırakıp şehre gezmeye çıktık . Her yere şehiriçi otobüs var, metro var. Her yere yürünebiliyor da zaten. Little İndia da çiçeklerin masumiyeti ile karşılaşırsınız, Chinatown da değişik mimarisiyle tapınaklar görürüsünüz.Eski Singapur un bozulmamış labirent sokaklarının tadına yürüyerek varırsınız. Arab bölgesi zaten az çok aşina olduğumuz yerlerden .Mimari zaten kendisine çekiyor.
Orchard caddesi (orkide caddesi )en meşhur alışveriş bölgesi , tamamını yürüyebiliyorsunuz. Bizim şansımıza şehir Formula1 yarışları vardı ve bütün caddeler kapatılmıştı. Ama hiç değilse hayatımızda bir kez yakalanacak bir şans olarak pistte dolaşmış olduk.
.MarinaBay bölgesi sonradan yapılmış bir bölge olağanüstü düzenlemeler , parklar yapılmış, bu bölgede gün geçmiyor ki yeni bir gökdelen yapılmasın .Biz alışveriş caddelerini gezerek akşamüzeri liman bölgesine geldik ve Singapur daki dünyanın en büyük dönmedolabı olan SingapurFlyer a bindik. Ağır ağır dönen bu Singapurflyer dönmedolap muhteşem büyüklükte ,165 m yükseklikte ve 37 dk devrini tamamlıyor .Girişi bile heyecan verici dekore edilmiş. Ne bekliyorsun diye sorsalar cevap “kapsül” komik biraz ama gerçek bu! Bindiğiniz cam bölüme kapsül deniyor. Hiç durmadan döndüğü için direktiflere uyarak biniliyor, 28 adet kapsül var. İçeri alınan kişi sayısı 28 ( çin kültüründe bolluk simgesi bu rakam )
Benden size bir tüyo gittiğiniz şehirde tekne turu ya da yüksek bir yere çıkmak gibi bir eylem gerçekleştirecekseniz akşamüstü saatlerini seçin ki hem gündüz hem gecesini görün. Kıymetimi bilin, gün gelir kulaklarımı çınlatırsınız :) Biz yine kuralımıza uyarak şehri ışıl ışıl tepeden görmüş olduk . (internetten aldığım fotoğrafları koymak zorunda kaldığımı belirteyim, çünkü gece çekimi zordur özellikle camın arkasından )
Dönmedolap tan inince meşhur Merlion heykeine doğru ilerledik. ( bunun foroğrafını çekmeyeni Singapurdan çıkarmazlarmış diyeyim siz ne kadar önemli anlayın ) 14.yy a dayanan bir hikayesi var.Suatra prensinin yolu burdan geçiyor, br arslanla karşılaşıyor ama arslan ona hiç birşey yapmıyor. Prenste buraya arslanşehir anlamına gelen Singapura adını veriyor.Sonradan da simge olsun diye bu heykel yapılmış.
Raffles Hotelini gördük bu isim Singapur u Singapur yapan şahsiyetin adı tabii İngiliz kendileri … İnsanların cıvıl cıvıl eğlendiğini gördüğümüz bir yerde indik meğer tam yerine gelmişiz “Clark Quay “Gözde eğlence noktaları burada imiş.
Kültür binalarının topluca olduğu Durian meyvesine benzetilen Espalanade isimli ilginç mimarili binayı gördük.
Ülke hakkında söyleneceklerin başında pahalı oluşu geliyor sanırım, formula 1,tenis turnuvaları, uluslararası fuarlar, moda haftaları derken ülke haliyle her daim turist çekiyor.Elini sallasan Ferrrari, porshe ama nereye gidiyorlar bu hızlı arabalarla anlamadım doğrusu, gaza baz ülke bitti. Ne yapayım ben o Ferrariyi.
öyle bir ülkeymiş ki Singapur insanın ağzı açık kalıyor doğrusu. Caddelerde güneş enerjisi ile çalışan açık hava havalandırmalarından tutun, içine girince buz gibi lüks belediye otobüslerine kadar her şey mükemmel .Görkem, ihtişam, güven, temizlik, sistematik, düzen ülkeyi tarif eden kelimeler sanıyorum .Garip bir ülke aslına bakarsanız ilginç kuralları var sokakta sigara içmek ciddi ceza, sakız satmak, ithal etmek kesinlikle yasak bilinenin aksine çiğnemek yasak değilmiş ama hoş görülmediği için içilmiyor ve yasakmış muamalesi görüyor haberiniz ola ….( İçimden bir ses rahatlıklarından ötürü pis olan Çinli toplum buraya akın edince çözümü ağır para ve hapis cezası vermek olarak bulduklarını söylüyor.Günahları boynuna valla ama ben sevemedim şu Çinlileri işte ne yapayım )
Bal dök yala deyişi işte tam burası için söylenmiş gibi , bu kadar temizini görmemiştim. Enteresan bir diğer yanı da her şey o kadar içiçe ki; sağa dönüyorsunuz Çin tapınağı karşınızda , sokağın sonunda bir Hint tapınağı var, oralarda bir yerde camiler. Lüks arabalar, şatafatlı mücevherat mağazaları, dünya jet sosyetesi haricinde kimselerin giremeyeceği mekanlar ya da sıradan lokantalar hepsi bir gün de göreceklerinizden bazıları.
Unutmadan daha önce bir şehrin gezilecek yerleri anlatılırken hiç havalimanını gezin bilgisine rastladınız mı ? Söz konusu Singapur ise dikkate alın derim vardır bir bildikleri.. Eşi benzer, hiç bir örneği olmayan bir havaalanı tarifi çok zor olduğu için detaya girmiyorum. Biz gezdik mi diyecek olursanız uçak rötarı yüzünden bayağı gezdik. Hatta bizden sorulur derecede vakıf olduk alana, halen aklıma geldikçe vay be derim abartısız yani :))
Bütün yazıyı özetlersek; Marinabay bölgesinde görülecekler zaten yanyana, Littleindia, Chinatown , Arabmahallesi, alışveriş merkezlerini, teknoloji meraklılarının cenneti bölgeyi ( biz gittik slimlimtower diye bir yere mesela ama bizi bayan olarak hiç açmadı ) gezdiniz mi al sana Singapur geziniz bitti. Meraklısı için eğlence parkı, film studyolar, hayvanat bahçesi gibi şeyleri içinde barındıran Sentosa adası, Wild park ( gece safarisi ile meşhur ) , jurong kuş parkı, bizim görmediğimiz ama meraklısı için gidilebilecek yerlerden bazıları.Küçük ama büyük ülke Singapur u sevmemek mümkün değil, bana inanın!
İlla gidilsin ülkelerden midir diye soracak olanlara, ya da çok görmek istiyorum diyenlere nacizane önerim Tek başına Singapur a gitmek oldukça maliyetli olduğundan, en azından uzun bir tatil dönemi tercih edilip Malezya, Endenozya birarada gezip şöyle bir uğranılası yer olduğunun altını çizmek isterim.
Keyif sizin para sizin gerçi ..Güzel mi güzel, ben sevdim mi çok ama yine gider miyim, gitmem.
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.