Kraliçe Victorya’nın Hintli uşak Abdülkerimle gizli aşkı hakkında neler biliyorsunuz? Bir de hikayeye girmesi gereken ressam Swoboda var. Ressam nerden çıktı derseniz yazının devamında anlayacaksınız. İç içe giren hikayelerle off ne dedikodu kazanı kaynatacağız beraber, haydi başlayalım.
2017 yapımı ” Victoria ve Abdul ” filmini izledikten sonra oturdum araştırdım ve ressamın ismine rastladım. Sonra oryantalism akımının diğer sanatçılarına ulaştım ve artık oryantalist ressamların hastasıyım.
Filmin konusu gerçek ama tam olarak çözülemeyen bir ilişkiyi içeriyor. Kraliçe Victoria İngiltere’nin en uzun tahtta kalan ( 63 yıl ) kraliçesi olarak bilinirdi. Artık o rekoru Lady Diana’yı bir türlü sevmemesi ile bilinen Elizabeth kırdı.
İngiliz kraliyet ailesi oldum olası tuhaftır. Ne entrikalar, ne güç savaşları dönmüş az çok bilirsiniz. Bugün anlatacağım kraliçe Victoria ise eşi öldükten sonra ömrünün yarısından fazlasını tamamen siyah elbiseler giyerek geçirse de en renklilerinden biri. Kadında garip bir kader mi desem şans mı desem artık neyse ondan varmış. Sarayda onca amca, amca çocuğu varken babası dahil bütün erkekler ölünce 18 yaşında kraliçe oluvermiş.
Dönem sanayi devri başlangıcı olunca ilk trene kraliçe Viktorya binmiş, ilk fotoğrafı çekilen o, ilk pul üstüne resmi basılan kraliçe o. Akrabası Albert ile de evlenerek gayet mutlu mesut yaşadığı anlaşılıyor. Victoria, düğününde kraliyet ailesinde giyilen kırmızı veya siyah gelinlik yerine bembeyaz, dantelli bir elbise giyen ilk kişi. Hatta bugünkü beyaz gelinlikler ve gelinden başka kimsenin beyaz giymemesi kuralı da kraliçe korkumuzdan geliyormuş.
Dokuz çocuğun her birini de Avrupa’nın değişik ülke prensleriyle evlendirerek Avrupa’nın büyükannesi ünvanını da almış. ( sonra bizde düşünelim bu Avrupa ülkeleri neden birbirlerine Eurovision’ da tam puan veriyor bize gelince dö puan diye )
Durun size hemen şuracığa ilginç bir bilgi de bırakayım; Viktoria ‘nın donu 2011 de bir müzayede de 6200 sterline satılmış. Donunun beli 1.3 metreymiş. Mübarek don değil çadır brandası. Asıl komiği sen koca döneme ismini ver sonra donun orda burda satışa çıksın , internette benim gibi birileri çıksın geyiğini yapsın :) Kesin bizim Elizabeth korkudan en güzel donları giyiyordur. Yazıya ne güzel girdim mevzu dona kadar geldi kusura bakmayın, hemen filme yani bilinmeyen aşka geçiyorum.
Film 1887 yılında Hindistan Agra şehrinde muhteşem Tac Mahal manzarası önünde namaz kılan adam görüntüsüyle başlar.
50.yıl dönümü için mahur ( eski bir Babür parası ) İngiltere kraliçesine hediye gönderilecektir. Hediyeyi iki Hintlinin sunması için seçilenlenden biri olan Abdul ise namaz kılarken gördüğümüz kişi olacaktır. Seçilmesinin tek bir sebebi vardır; uzun boylu olması. Abdul ve diğer kısa boylu Hintli İngiltere’ ye giderler .
Uzun yemek masanın başında talimatları dinlerler; iyi bir sunumun püf noktası dimdik durmak ve geri geri hareket etmektir. Tabii en önemlisi asla kraliçeye bakmamaktır, denir. Fakat Abdulkerim küçücük hediyeyi verirken nasıl olduysa kraliçeyle göz göze gelmiştir . Bu an her şeyin başlangıcı olur. Artık kraliçe Victoria onu tam 13 yıl yanından ayırmayacaktır. Tabii ki bu durum saray ahalisinin özellikle velihaht prenslerin hiç hoşuna gitmeyecektir.
Size burada filmin tamamını anlatacak değilim. Ancak filme konu olacak bu gerçek hikayenin ortaya çıkışını anlatmak isterim.
Bu filme konu olan garip aşk mı arkadaşlık mı desem bilemediğim ilişkiyi bir yazar ortaya çıkarıyor. Shrabani Basu köri tarihi hakkında bir kitap araştırması yapıyordu. Birleşik Krallık’ın Wight Adası’ndaki Kraliçe Victoria ve Prens Albert’in özel evinde AbdulKarim’in bir resmiyle karşılaştı.
Basu, bir hizmetçi olduğunu düşündüğü Karim’in elinde bir kitapla resmedildiğini görünce etkilendi.
Basu bir demecinde; Abdul Karim’in 1887’de Kraliçe Victoria’ya hizmet etmek için Hindistan’dan İngiltere’ye geldiğini biliyordum. Ancak portrelerin sadece asiller için yapıldığını da biliyordum. Daha sonra Kraliçe Victoria’nın giyinme alanında iki resim gördüm: Kraliçe’nin sırdaşı John Brown ve AbdulKarim. Belli ki onun için çok özel biriydi. ”
Bu genç Müslüman adam kimdi? Ve İngiltere Kraliçesi ile olan ilişkisi neydi?
İngiltere kraliçesi Victoria Swoboda’dan Hint ustalarının resimlerini yapmasını istemiş. Resimlerden çok memnun kalan Kraliçe Victoria, memnuniyetini Swoboda’ya Hindistan seyahatini finanse ederek gösterip, orada daha fazla Hintlilerin resimlerini yapmasını rica etmiştir.
Swoboda Hindistan’ dan döndükten sonra 1888 ve 1889 yıllarında Kraliçe Victoria’nın isteği üzerine Abdul Karim’in de iki portresini yapmış. Hindistan seyahatinde yapmış olduğu birçok resmi Kraliçe Victoria’nın Wight adasındaki konutunda, Osborne House’da halen asılıdır.
Bir diğer oryantalist ressam ile ilgili yazımı okumak için şu linke tıklayınız. Oryantalism / Jean Leon Gerome
Kraliçe olmak da renkli gibi görünse de onunla ilgili The Queen filmini izleyince onu anlamak ve acımak arasında gidip geldim. Ama bu garip huylarını buraya listelemeyeceğim anlamına gelmez.
Size garip gelen yerleri yorumlara yazarsanız sevinirim.
Yeni yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf, video için sosyal medya hesaplarımı takip etmeyi unutmayın!
Youtube : Pustodunya
İnstagram : pustoodunya
Hatta diğer yazılarım da ilginizi çekebilir şuraya birkaç tanesini bırakıyorum , herkese sevgiler…
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.
13 Comments
1901 de ölen biri nasıl oluyor da 2. dünya savaşında tamirci olarak çalışıyor ?
merhaba,yazımda Kraliçe Viktorya’nın 1901 de öldüğünden ve kızı Kraliçe Elizabeth’ in savaşta tamirci olarak çalıştığından bahsetmişim. O kısmı karıştırmış olabilirsiniz.
okuduğunuz için teşekkür ederim.
Tebrik ederim güzel ve eğlenceli bir yazı olmuş. Bende de Victoria’nın hayatını araştırma isteği uyandırdı :)
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.
Yine okuması çok keyifli, bilgi dolu bir yazı olmuş. Senin yazılarını okumaya bayılıyoruz ? Biz bu filmi nasıl atlamışız hemen izleyelim. Don olayı da çok iyiymiş gerçekten de biz daha çok büyüklüğüne takıldık ?
, beğenmenize sevindim , teşekkür ederim. demek bayaa sağlam bi totosu varmış kadının :))
Soluksuz okudum. Ne güzel yazmışsınn. O don nedir öylee aboooowww. Gelecekte ne olacağı bilinmez. Donlarıma dikkat edim benn ???
annemin lafı dışarı çıkarken evi topal , donun yepyeni olsun :)
Şükrancım, yazılarını bayılarak okuyorum. Her okuduğum yazında yeni birşeyler öğreniyorum, üstelik son derece eğlenceli bir üslup ile yazılmış yazılarını okurken çok keyif alıyorum. Yazmaya devam et :)
çok teşekkür ederim , beğenmene çok sevindim.
Bu kadar bilgiyi nereden topladın bravo Şükran ?? Okuması çok keyifli ve akıcı bir yazı olmuş. İyi ki kraliçe değiliz, seneler sonra bizim de dedikodumuzu kimler yapardı kim bilir ??. Filmi beğendin mi, izlememizi tavsiye eder misin?
Kesinliklke izleyiniz derim. Bilgileri toplama konusuna gelince filmden sonra gerçekliği konusunda başka kaynak okumalıyım dedim . Tarihi değiştiren kadınlar diye bir kitabım var ondan faydalandım . Malum internet bilgi dol, derken 1 hafta sürdü yazmam . Beğenmenize sevindimayrıca teşekkür ederim .
Bir tabak yemek ile sağında ki ile , ikinci tabak solundaki ile yemek yemesi ilginç geldi bana