Başkent KualaLumpur nispeten yeni bir şehir olsa da Malezya tarihi öyle eskilere dayalı ki. Malay topraklarına 16.yy dan başlayarak Portekizliler, Hollandalılar ve sonunda İngilizler gelip yerleşmiş. Her gelene iyi davranmışlar ama batılılar onları yönetmeye başlamışlar. Kuzeyden Tayland da işin içine girmiş, Çin sataşmış, Endonezya filan derken bayağı bir karmaşık durumdan 1963 yılında Malezya yı kurarak işin içinden çıkılmış. 1965 de Singapur onlardan ayrılmış bugün bilinen ülke haline gelmişler. Öyle iki cümle ile ülkeyi kurmuşlar gibi anlattım ama fazla acı çekilmiş.
Şimdi ise dünyaya ” gelin, size en iyiyi vaad ediyoruz ” diyen bir turizm imparatorluğunun hakimiyetinde gibi gözüküyor. Dünyanın en eski yağmur ormanları, bembeyaz kumları ile plajlar, palmiyeler, sakin adalar ve doğanın içinde albenili oteller… Bana en ilginç gelen tarafı ise çeşitliliğin hiç göze batmaması oldu. Öyle ki; Çin mahallesinin yanında Hint lokantasında karnınızı doyururken çayınızı Arab lokantasında içebilirsiniz. Ezan sesine koşan insanların yanında alnının ortasına bindu olan kadınlar görebilirsiniz. Yerel kıyafetleri ile gezen Malaylar ve batılı şaşkın turistler hepsi birarada. Bu çeşitlilik içinde merak ile beklediğimiz ilk gezi günümüze başkenti kiraladığımız şoförlü araba sayesinde gezmeye karar verdik. Şoförümüz bir alemdi, sürekli sırıtan Thomas isminde bir Hintli. Meğer KualaLumpur’ da yaşayan Hintliler kendi orjinal isimlerini kullanmayıp batılı bir ismi alıyorlarmış:)
Sırasıyla BatuCaves, kelebekler parkı, kraliyet sarayı, kuşlar ormanı gezdik. National müze, Eski tren istasyonu, adalet binası, belediye binası gibi mutlaka görülmesi gereken yerlere götürdü. Bayağı yorulmuştuk yemek öncesi masaj yaptırmak en iyi fikir gibi gözüküyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde sokaklara taşınmaya başlayan ve insanı şaşırtan bir kalabalık yaratan masajcılar ellerindeki haritalar ile turistlerin aklını çelmeye uğraşıyorlar. Bu haritalar, renkli kalemle şifa alanları belirlenmiş ayak resimleri aslında. Size neredeyse cennetin yolunu gösterecek gibi ısrarla tavsiye ediliyor ayak masajı. O saate kadar deliler gibi yürümüş olduğumuzdan biz de deneyelim dedik. Ve güzel bir otelin içinde masaj salonunda kendimizi özel bir odada sıralanmış bulduk. Uzak doğuda iseniz mutlaka bir kez olsun masaj yaptırmalısınız bu işin kuralı bu, uymak lazım. Pek nazik yapılan bir işlem olmasa da kendinizi rahatlamış hissediyorsunuz.
Biz, biraz kaliteli bir yer seçtiğimiz için sokakta kaldırımda yapılan masajlardan pahalıydı. Bu kalitede masaj Türkiye’ de iki çekik gözlü hatun, iki bambuyla ortam uygun müzik açarak astronomik fiyata yapıldığını bildiğimizden bize sudan ucuz geldi doğrusu.
Gün içerisinde gördüklerimizi konuştuğumuz KualaLumpur un en güzel alışveriş merkezlerinden biri olan Pavillon’ da yediğimiz güzel yemek ile gün bitti.
Hem araba ile gezdiniz hem çok yoruldunuz diyor olmalısınız. Haklısınız ama KualaLumpur’ da hava çok sıcak, gerçi şemsiyelerimiz var güneşten korunmak için ama yine de yoruyor işte! Burada sadece iki mevsim var demişmiydim ” yağmur mevsimi ve kuru mevsim ”
Başkentin ortasındaki Petronas kulelerinden daha fazla ilgi çeken mağaraya 272 merdiven ile çıkılıyor. Mağaraya ulaştığınızda 3 ayrı kısımdan oluştuğunu farkediyorsunuz. Muhteşem bir jeolojik oluşum ama sizin ilginizi çeken nedense bu olmuyor.
Burası Hindular için hac merkezi. Zaten mağaranın girişine geldiğinizde büyük altın kaplama büyük Lord Marugan heykelinin ihtişamı göz kamaştırıcıyor. Yılda bir kez tahtadan iskele kurup süt ile yıkanıyormuş.
…
Kucağında kafası traşlanmış bebekler olan kadınlar, yine kafaları traşlanmış garip sarı renkle boyanmış delikanlılar gördük. Pek amaçlarını anlayamamış olsakta fazla dikkatli bakmanın ayıp olacağını düşündük. Biz daha çok merdivenlerde bize eşlik eden serbest halde ordan oraya zıplayan maymunlara dikkat kestik. Öyle ya elinizdeki cep telefonu, fotograf mk gibi şeyleri çalmaları ile meşhurlar. Çalıp ne mi yapıyorlar tabii ki bu konuda onları eğitenlere muz karşılığı veriyorlar. Geçim dünyası işte! Elinizde gördüğünüz her şeyi kapmıyorlar ama cips en sevdiklerinden aman dikkat. KualaLumpur merkezinde maymun yok merak etmeyin.
…
Ama bu renkli mağara hakkında Kuzenlerin anlattıkları zihnimizin bir köşesindeki belgesel görüntülerini getirdi. Daha da şaşırdık doğrusu… Şöyle anlatayım; Batu mağaralarında her yıl ocak ayında yapılan Thaipusam festivali sırasında yapılan kendi kendine işkenceler! Yüzbinlerce insan pişmanlık ve özveri eylemi olarak şiş ve büyük kancalarla, dillerini, yanaklarını, vücutlarının herhangi bir yerlerini deliyor. Ağırlıklar asıyorlarmış ta ki kanayana kadar, ne kadar çok acı çekiyorsa o kadar dindar anlamında demek ki. Belki fotograflar sizin de hatırlamanıza yardımcı olacaktır.
…
Yeterince acı verici olduğunu hatta iğrenç olduğunu düşünmemiz doğal ama onlar için çok özel bir ibadet biçimi. Bize sadece saygı duymak düşüyor. Daha neler duyacağız deyip biz gezmemize devam ettik. Üzerinde kaç yıl geçmesine rağmen gördüğüm en ilginç yerlerden biriydi Batu Caves!
İnançlar ve ibadet şekilleri üzerine uzun uzun konuşulabilir. Herkes kendi bildiğinin doğruluğundan şaşmayacağı için hoşgörülü olmanın zararı yoktur düşüncesindeyim .
Parklar Bahçeler
Günün diğer saatlerinde bağımsızlık meydanına (dataran merdaka) gittik. Burası Malaylar için önemli 1957 de İngiliz bayrağını indirip Malezya bayrağı astıkları yer. KualaLumpur un merkezi gibi denilebilir.
Butterfly park denilen yani kelebek parkı ise yüzlerce çeşit kelebeğin yanınızdan süzülerek uçuşunu izleyebildiğiniz açık hava parkı. Kesinlikle mükemmel dizayn edilmiş. Zaten ülkenin iklimi ve bitki çeşitliliği elverişli , değerlerini sahipleniyor olmaları ortaya harika tesisler çıkarmış.
Kuala Lumpur Bird park ise dünyanın en büyük kuş parkı. 200 kuş türü ve 3000 adet kuşun bulunduğu parkta sadece bir kaç tanesinin adını biliyoruz. Diğerleri dünyanın her yerinde yaşayan ve sadece Malezya da görülen kuş türleri ile dolu. Bunlar çok yüksekte gerilmiş bir ağın altında sınırlı özgürlükte uçabiliyorlar. İnsanlardan istenilen sadece kelebek parkında da olduğu gibi yüksek sesle konuşmamaları… Sadece Malezya da yaşayan onlarca kuş türü de burada mevcut.
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.