11.06.2012 DUBROVNİK
Özlemişim Dubrovnik ‘ in o sakin , serin caddesini . Adı neydi “Stradun ” evett Stradun caddesi . Az önce ben sakin mi yazmışım ? Nasıl hatalı bir kelime. Resmen turist akını var küçcük şehirde . Nerede o eski sakin cadde adım atsanız turist . İlk gidişim 200o lerin başındaydı. Savaş yeni bittiğinden tursit filan yoktu. Ne kadar şanslıymışım meğer . Şimdilerde gemi turlarınının haricinde üstüne bir de Game of Thrones çular eklendi . Aman adım atılmıyor yine de güzel . Kötülemeye başlamış gibi oldum ama durum budur , bilin istedim. Kendi halinde savaşın izlerini silmeye çalışan umutlu bir şehirdi.
Turist olarak giden Türklerin çoğundan şunu duyarsınız ” Amma abarttılar şu Dubrovnik ‘i hiç bir şey yokmuş , bir cadde. Doğru dürüst hiç mağaza yokmuş diyen kadınlar,onları gölge bir köşede bekleyen eşler gördüm ben … Belli ki ” herkes gitti bir biz gitmedik “deyip gelmişler , beyfendileri de zorla getirmişler. Hatta rehberlerin ” Şehrin zaten gezilecek aman aman bir yeri yok . Eskişehir etrafı surlar ile çevrili.. Unesco dünya mirası listesine girmiş bir kaç bina , Stradun caddesi var .Onların dışında liman, dar sokaklardan ibaret .” dediklerini duyduk. Turlar günübirlik gelmediyseler eski şehire uzak bir otelde konaklatıp apartopar diğer uğrak noktasına götürüyorlar . Hemen hemen herkesin gittim gördüm ohhh aradan çıktı dediği şehirlerden biri oldu ya ben ona yanarım . Ama rehberler ne derse desin , kim ne düşünürse düşünsün ben Dubrovnik i severim . Bu şehri sevilen şehirler listenize ekleyebilirsiniz ya da vize almak için o kadar uğraştıktan sonra ne işim var başka yere giderim de diyebilirsiniz, size kalmış …. O yüzden ben yine de meraklısına neler yaptık siz neler yapabilirsiniz anlatayım .
…
Kocaman duvarların ardında bizi bekleyen Dubrovnik ‘ e kendimizi attıktan sonra yanımızda aldığımız bilgileri okuyarak etrafı incelemeye koyulduk . Tarihi çok eskilere dayanıyor buranın tipik bir deniz kıyısı şehrin başına gelebilecek her şey gelmiş başlarına . Saldıran saldırana , himayesine alan alana diyebiliriz rahatlıkla , hatta 443 yıl Osmanlı himayesinde kalmışlar.( yıllık vergi ödeyerek ) Bilindiği gibi 1991 yılında Yugoslavyanın dağılmasıyla Sırp güçler tarafından kuşatılmış ve bombardımana tutularak çok büyük hasarlar görmüş. Hiç izine rastlanmamasının nedeni en iyi 10 ortaçağ şehri olmasından ötürü Unesco’nun korumaya almasıdır. Cadde üzerinde ki Ontorio çeşmesi ile Orlando heykelinin önününden illa ki geçeceksiniz . Meşhur katedrali isterseniz gezebilirsiniz . Kulesinde saat başlarında çana vuran bir metal adam heykeli var . O metal adamı ancak surları gezerken objektifiniz sayesinde görebilirsiniz . Dünyanın ilk eczanesi burada lafını o kadar çok duydum ki . İtibar edip girip bakmıyorum bile ama buradaymış görmek isteyenler için not düşelim. Bizim gibi akşam üzeri gezmeye başladıysanız Dubrovnik size daha da güzel gelecek . Bu küçük şehir haziranın başlarında bile çekilmez bir sıcak oluyor . O yüzden yapılacak en güzel şeylerden biri adalar turu yapmak . Yukarıda bahsettiğim adalar turu ise Kolocep , Sıpan, Lopud adalarına gidiş-geliş 1 kişi 37 usd ödemişiz . Ama turist sayısının arttığını düşünürken artmış olması mümkün. Sakin güzel deniz arayanlar için ideal bir fiyat , öğlen yemeği ve içecekte işin içinde olduğundan . Dubrovnik te yemek ,içmek pahalı onu da eklemekte fayda görüyorum . Tur eski limandan başlıyor. Denize girip , güneşlenip sakin bir gün geçiriyordunuz .
Şehrin en güzel gezisi ise surlarda yapılan yürüyüş . Yorucu ama manzara açısından da doyurucu oluyor . Şaka maka derken serin akşamının tadını harika bir balık restoranı olan Mobydick’ te çıkardık . Haaa unutmadan burada da hemşehrilerimizi Arnavut dondurmacıları bulduk . Stradon caddesi üzerinde hangisine girersek girelim hiç tereddütsüz Arnavutça konuşmaya başladık . Bazen faydası olmuyor değil anlayacağınız .
Dubrovnik ‘te neler yapabilirsiniz
Surlarda gezin , Oldtown’ u didik didik dolaşın , teleferiğe binip yukarıdan manzaraya bakın , adalar turuna katılın . Kano deniz kum gani gani fırsat var ,vaktiniz varsa değerlendirin. Turist kalabalığına aldanmayın yerel birileri ile mutlaka konuşun çok canayakınlar pişman olmazsınız …
Dubrovnik ‘te görülecek yerler
· Pile Gate
· Ploce Gate
· City Walls (surlar) giriş paralı , gezmesi yorucu , suyunuzu , fotograf mk. unutmayın
· Stradun Caddesi ana cadde illa ki ordan yürüyeceksiniz
· Onofrio Çeşmeleri pile kapısından hemen girer girmez heykeller harika
· Franciscan Manastırı
· Çan Kulesi ilginç bir heykeli var
· Orlando Sütunu caddenin sonunda limana yakın aslında küçük bir heykel
· St Blaise Kilisesi
· Sponza Meydanı
· Gundulica Meydanı
· Rector Sarayı
· Katedral
· St Saviour Kilisesi
· Mescid ara sokaklardan birinde namaz vakitlerinde açık sadece
· Belediye Binası & Marin Drzic Tiyatrosu
· Eski Liman dikkatli bakarsanız o eski babaları ( halat bağlanan yer ) görebilirsiniz
·
bütün bunlar tourisim informationdan alacağınız harita da var . Hepsi de birbirine yakın merak etmeyin .
Aman yok oralara kadar gidemem diyorsanız ben fotografladım . Buyrunuz !
Dubrovnik surlar
Ontorio çeşmesi detayı
Çan kulesi deyip geçmemek lazım
dondurmacılar akraba çıkınca
iyi ki geldik kutlaması
Dubrovnik Stradun caddesi
surlardan
yorgun filan değilim
Dubrovnik eski liman
Pile kapısından giriş
Dubrovnik
şurası öğle yemeğini yediğimiz yer
Dubrovnik Orloando heykeli
Dubrovnik sarayı
el işlerini limanda satanları görebilirsiniz
Dubrovnik saat kulesi
ada turundan
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
1 Comment
RESİMLER HARİKA