Yaptığım gözlemler sonucu anladım ki İsveç hakkında bilgi sahibi olmayanların sayısı maalesef çok fazla. Üstüne üstlük İsveç ve İsviçre’ yi karıştıranlar da var bu da en kızdığım olaydır.
Belli mi olur belki günün birinde yolunuz İsveç’ e düşer. Hatta umarım herkesin yolu bu güzel ülkeye düşer! O yüzden gitmeden önce biraz bilgilenelim diye bu yazıyı yazdım. Haydi beraberce isveç’ e uzanalım.
İsveç, Norveç ve Danimarka dan oluşan İskandinav ülkelerinden biridir. 9.5 milyon insan yaşar, kışlar soğuk ve uzun yazlar sıcak ama kısadır. Dünyanın refah seviyesinin en yüksek olduğu 6. ülkesidir. Yüzölçümü Türkiye’ nin yarısı kadardır ama tamamında yaşamak mümkün değildir. Avrupa birliği ülkesidir; schengen vizesi ile gidilir ama euro kullanmaz kendi paraları olan kronu kullanırlar. Ayrıca Nato’ ya üye olmayan demokratik bir ülkedir ama anayasal monarşi ile yönetilirler. Çok ciddi bilgiler verdim sıkılmışsınızdır. O zaman biraz da yaşam ve büyük bir kısmını sadece İsveç’ te görebileceğiniz konulardan bahsedelim.
Garip bir aydınlık karanlık dengesi içinde yaşıyorlar. Tıpkı Yüzüklerin Efendisindeki “Orta Dünya ” gibi fantastik bir yer. Yılın yarısında az ışık olduğu için Kayahan’ ın anmamak elde değil resmen haram geceler… Kafanızı mı bozdular o zaman hemen onları mahvedecek cümleyi söyleyin; sizde de güneş ışığı yok naber :) Sihirli sözcük bu unutmayın tek hasret oldukları şey ” güneş ışığı”
Karanlık ve soğuk kışları suçlu gibi gösterip dünyada “intahar oranı en yüksek ülke” diye bir safsata da internette yayılan yanlış bilgidir. Zannederim Türkiye dışında hiçbir ülke bu yalana inanmıyordur. Yahu zaten kaç kişilik ülkeler, neyse…
Amaaa İsveçlilerin %97 si çok çok iyi İngilizce konuşabilir. Hatta bu konu hakkında İngilizlerin biraz küfürlü bir söylemi varmış. “F*** Swedish ” diye başlayıp bizden daha iyi İngilizce konuşuyorlar, diye devam ederlermiş. Biraz İngilizce, Almanca biliyorsanız hayatınızı çok rahat geçirebilirsiniz. Hatta ülke anadilleri olan İsveççe’yi 2009 da resmi dil olarak kabul etmişler, garip değil mi ?
…
İsveç çöpleri yakıt olarak kullanır. Ülkede üretilen çöpten daha büyük kapasiteli bir dönüştürme tesisi olduğu için Norveç’ ten çöp ithal ediyor. Millette ne komşular var, düşünsenize; biri Norveç diğeri Finlandiya! Bir de bizimkiler geldi aklıma:) Neyse komşu komşudur, külüne muhtaç kalmayalım…
…
İsveç, dünyada petrolü bırakıp bio-yakıta geçme kararı alan ve uygulamaya başlayan ilk ülkedir. Fosil yakıtı 2030′ a kadar tamamen bırakmayı hedeflemişler.
Kışlar felaket zorlu, zorluğu da geceleri çok uzun olmasından kaynaklanıyor. Ama öyle böyle değil şöyle; sabah 08.30′ da ancak gün doğmaya başlıyor. Saat 14.00′ de bir bakıyorsunuz gece olmuş hatta zifiri karanlık. Buna paralel mekanlar da erkenden kapanıyor. Herkes çok erken işe başladığından erkenden de mesaileri bitiyor. Şehirde bir başkent havasından çok kırsal bir yerdeymiş havası oluyor.
İsveçliler 25 yıl ile dünyanın en uzun süre eğitim alan halkı. Finlandiya’ nın eğitim sisteminin aynısı burada da görülüyor. Henüz ilkokulda iken donmuş gölde çocukları açık havada ders yaparken görebilirsiniz. Her lise eğitimi alan öğrenci her ay 187 Usd kadar para yardımı alıyor bunun dışında zaten eğitim tamamen ücretsiz. Ama bir gün bile devamsızlık yaparlarsa bu haktan mahrum oluyorlar.
Ülke eğitimde iyi olduğu gibi gençleri teşvikte de çok iyi mesela Avrupa’nın en çok patent alan ülkesi. Hayallerinin peşlerinden gitmeleri için sonsuz destek veriyorlar. Nepal’ de İsveçli bir delikanlı ile konuşmuştum. Kendisi lise öğrencisiymiş bir yıl ara verip Asya’yı gezmeye gelmişti. Tek başına geldiğini söylememe gerek yoktur herhalde :)
İsveç’te doğum izni tam 480 gün ve babalar da bunun 60 gününü kullabiliyorlar. O yüzden sokaklarda bebeleri gezdiren bir çok babaya rastlarsınız. Bence gayet adilane bir olay. Acı ama İsveç’te yaşayanların aktardıklarına göre kimi zaman hayvanlara insanlardan öncelikli davranılması konusu da dikkat çekici. Yani her şey güllük gülistanlık gibi de sağlık sistemi biraz ağırmış diyorlar.
Önemli hatırlatma; yollarda cici bebekler göreceksiniz ama sakın ola sevmeye kalkmayın bundan ebeveynler hiç hoşlanmadığı gibi neden buna kalkıştığınızı da anlamıyorlar. Bebek görünce mıncıklamak bize mahsus bir hareket galiba.
Unutmadan İsveç’ te çocukların ebeveynler tarafından dövülmesi 1979′ dan bu yana kanunen yasaklamıştır. Bu dünyada bir ilktir. Bugün ise tam 54 ülkede bu yasaklanmıştır.
Ülkede kan bağışında bulunanların kanı kullanıldığında bağışçıya mesaj gidiyor. Bilinçlenme ve teşvik olması için harika bir uygulama bence.
Daldan dala atlayacağım amma bu ülkenin bir kralı var. Hatta İsveç’ten bize gelen zarfların üstündeki pullardan Kral Gustav’ ın tahta çıkışı, evlenmesi, ilk kızları sonra diğer çocuklarının gelişlerini takip etmişliğim vardır. Yakışıklıdır da hani. Gözümüzün önünde bi Prens Charles varken Kral Gustav ohoooo bildiğiniz Hollywood aktörlerine taş çıkartır, harbi yakışıklıdır. İşte bu kral geçtiğimiz günlerde tahtın varisi olmaktan uzak olan torunlarını ülke bütçesine yük olmasınlar diye kraliyet görevinden muaf tuttu. Yine dük, düşeş ünvanları olacak ama harcırah alamayacaklar. Yakışıklı ama manyaksa demek.
Geldik ağız dolusu küfretmenin serbest olduğu paragrafa. Hiç dert etmeyin sallayın gitsin, yerini bulur küfürleriniz. Buyrunuz okumaya devam.
Dünyada meclisinde en çok kadın milletvekili olan ülke %43 ü kadın müthiş ama şaşırmadık :) Hem öyle milletvekilisiniz diye ayrıcalıklarınız yok. Danışman, yardımcı gibi birileri olmadığı gibi koruma ve ömür boyu maaş bağlanması gibi bir konunun konuşulması bile saçma. Öyle meclis lokantası filan nerdeeee güldürmeyin insanı :) Özel araçları olmadığı gibi milletvekillerine verilen konutlar sadece 46 m2 hani şu İkea’ da görüp burda insan nasıl yaşar, dediklerimizden. Eğer başkent dışından meclise bir iş için gelecekseniz 12 usd kadar bir para veriliyormuş. İşiniz bitince kendi cebinizden biletinizi alıp şehrinize dönüyorsunuz. Başka bir gezegenden bahsediyorum sandınız değil mi? Yok halen dünya üzerindeyiz.
Sıkı durun devletin resmi Twitter hesaplarından @sweden hesabını her hafta rastgele bir İsveçli yönetiyor. Hatta bir Türk olan Murat Doğan 2018 Ağustosunda yönetmiş. Ülkemizle arayı fazla açtık biliyorum fakat okumaya devam.
İsveç’ te ünvan söylenmez. Kartvizite öyle prof, doç, dyt, dr, av diye yazmadığı gibi insanların ilk tanışma anında bizdeki gibi arkadaş toplantısında bile -ben mimar Şükran, diye kimse kendini tanıtmaz. Okulda öğretmenim, öğretmenim diye seslenilmez pek ala adıyla hitap edilebilir. Amca, teyze, hala da yok. Ama galiba yaşlılar diye büyükaanne ve büyükbaba kısmı önemli.
Alakasız ama aklıma gelmişken yazayım; musluktan su içebilirsiniz, kaynaktan geliyor oldukça lezzetli üstelik bu ülkede su bedava. Şistt kıskanmayın ezer geçeriz, onlar kıskansın bizi :))
İsveç nüfusunun büyük bir bölümü Ateisttir.
İsveç, dünyada fakir ülkelere en çok yardım eden ülkedir. Yıllık gelirinin % 1 nden fazlasını bağışlarmış. Adam sende yüzde bir mi sadece demeyin gelirlerinin çok yüksek olduğunu hatırlatırım.
…
İsveç’ te “system bolaget ” denilen bir alkol satış merkezleri vardır. Devletin kontolündeki bu merkezler hafta içi 19.00′ a kadar açık, pazar asla açılmıyor. 3.5 oran ve üstü alkol başka hiç bir yerde bulamazsınız aklınızda olsun.
İkea, Volvo, H&M, Spotify, Skype, Tetrapak, Scania, Ericsson, Ariston, Elektrolux gibi. Müthiş bir çanta olan Fjallraven, ülkemizde belki çok zenginlerce bilinenen yatak markası Hastens ve Halsa vardır. Çocukların ve çocuk kalabilenlerin çılgınca bağımlı olduğu video oyunları Minecraft ve sıkı durun emekli amcaların ve teyzelerin bile hastası olan Candy Crash Saga İsveç’ ten çıkmıştır.
Unutmadan bilgisayar kullanırken canımız miniğimiz mause ‘umuz var ya o da İsveçlilerin icadı. GPRS de İsveç’te bulunmuştu. Basit gibi görünen ama işlevi bir GPRS kadar belki daha önemli olan fermuar da İsveç icadı. Sağ olun, var olun. Yoksa biz kime dükkanlar açık diyecektik:))
Fermuar basit mi geldi kalp pilini de ilk icat edenler onlar diye hatırlatayım.
Oriflame markasını duymamış kadın -küçümsemiyorum asla – zannederim Afrika’da yaşıyordur ancak. Doğallıkla kafayı bozmuş İsveçlilerin kozmetikte de bir şeyler yapması kaçınılmazdı elbet. Face Stockholm diye bir markaları var. Minimal oranda ve geri dönüşümlü kağıtla paketleniyorlar. Hiçbir şekilde hayvanlar üzerinde test edilmiyorlar. Ehh Türkiye’den giden bizler için pahalı olabilir ama kişiden kişiye de değişir. Mesela bir yüz temizleyicisi 38 usd imiş.
SKF marka rulmanlardan haberiniz olmayabilir ancak makinacılar anlar. Rulmanın mucididirler. Şöyle söyleyeyim; dünyadaki nerdeyse tüm rulmanların markası SKF dir. Rulman deyip geçmeyin ne olur, çok önemli bir materyaldir.
İngiliz anahtarı kullnamamış olabilir ama adını duymuşsunuzdur. İşte o aslında İsveç anahtarıdır.
İlk aklıma gelenler bunlar oldu. Şimdi ne alaka, saydın yazdın da ne oldu demeyin. İsveç ülkenin nüfusu 9.5milyon demiştim taaa yukarılardaki paragraflarda hatırladınız mı?
Bu arada Volvo satıldı ama olsun İsveç’ in halen gururu. Favori araba markam, canım Volvo.
İsveç nüfusu az olan bir ülke ancak onların da dertleri var, geyikler! Tank gibi araba yapan İsveçliler tüm dünyada dayanıklılık testi olarak kabul gören şu slalom şeklinde, kukaların arasından arabaların geçtiği hani, işte onun mucidi. Sebebi de yola fırlayan geyiklermiş. Eğer bir araç bu slalom testini belli biz hız ve sarsılmazlıkta geçerse trafiğe çıkma onayı alıyor.
Stockholm’de nerden nereye yetişecekler bilemiyorum ama bazen hız sınırı aşılıyor olsa gerek ki geçenler bir duyuru yapmışlar. Trafik cezası piyangosu adı verilen uygulama üç gün boyunca hız sınırını aşana kesilen ceza o üç gün içinde hiç kural çiğnemeyen birine ödüyorlar. Oyun tersine dönüyor yani kazanmak için yarışanlar yavaş olanlar.
Aslında bir garip bilgi ise İsveç 1950′ li yıllara kadar trafik İngilizler gibi soldanmış. Bir gecede değiştirmişler.
İsveç’te ne hikmettir bilinmez Donald Duck çok meşhur. Öyle ki her yılbaşı bıkmadan usanmadan aynı çizgi filmler yayınlanır ve insanlar yine yine yine izlerler. Ben bunu İsveç’ e 50 yıl önce yerleşmiş bir Yugoslavya göçmeninden duymuştum. Onlar bile halen buna anlam veremiyorlar keşke safkan bir İsveçli bizi aydınlatsa.
Sadece İsveç’ te yaşanabilecek bir olayda ülkede iki kişi özel araç ve özel şoför kullanır. Birini kral kullanır diğerini yalnızca özel günlerde devletin başındaki yönetici kullanır. Bir de şöyle demişlerdi; Stockholm’ de kahvenizi içerken yan masanızda içişleri bakanı oturabilir, otobüste yanınızda sağlık bakanını görebilirsiniz. Şaşırdınız mı? Ülkenin velihaht prensesi bizim kaldığımız hostelin olduğu adadaki üniversitede okuyormuş ve okula bisikletle geliyormuş. Şaşırmalara devam o zaman…
İsveç’ te diyelim ki bir restoranda rezervasyon yaptınız ve bütün masalar dolu kral gelse bile üzgünüz yerimiz yok der geri çevirirlermiş, korkmayın o masa sizindir.
İsveç’ te insanlar Ferrari, Porshe kullanıp aracından iner ikinci el mağazına girer alışveriş yapar. Bu çok normaldir.
Kimse kimseye tepeden bakmaz hatta İsveç’ te kimse size bakmaz. Gerçekten bakmaz nasıl yani mi dediniz? Bunu şöyle anlatırlar; eğer bir İsveçli size üç saniyeden fazla bakmışsa ya fermuarınız açıktır ya üstünüze ketçap dökülmüştür. Ya da sizden cidden çoook hoşlanmıştır. Ortalıkta hayalet gibi dolanırsınız, o derece görünmez gibisinizdir.
Diyelim ki bir İsveçli ile buluşacaksanız dakikasında orda olmalısınız aksi halde 2 dk sonra gittiyseniz arkadaşınız orada olmayacaktır. Ayrıca evlerine pek davet etmezler, siz ettiniz diyelim garipserler.
Fakat asla asosyal değillerdir. Mesela İsveç’te “Fika” zamanı diye bir olay vardır. Nedir bu fika? Beş çayı gibi bir şey düşünün. Tatlı çörek eşliğinde kahve içmeye denir. Hadi fika yapalım derlerse kekinizi alın hemen eşlik edin, buna hayır demez garipsemezler.
Bir de son zamanlarda İkigai, Hygge diye kavramları duymuşken ben size bir tane daha ekleyeyim ” Lagom” Bu dünyaya İsveç’ten yayılan bir kavram. Özü sadelik yani az çoktur denilen. Çoğu zarar azı karar dediğimiz, azıcık aşım kaygısız başım diye ninelerimizden duyduğumuz ama uygulayamadığımızı insanlar yaşıyorlar. Dekorasyondan, sanata ordan kıyafete kadar gelen bu akım hayatı sadeleştiren bir yaşam felsefesi. Var mısınız sadeleşmeye? Bir adım atın ve az satın alın, değiş tokuş yapın, ikinci el kullanmaktan utanmayın, çeşit çeşit tabak takımının tozunu almaktan sıkılmadınız mı allahaşkına? ( yazar burda topluma mesajını vermiş rahatlamıştır)
İsveç’ te yabancıların gözdesi ” sambo “ diye bir sistem var. Evlenmeden beraber yaşamak demek. İsveç vatandaşı biriyle kadın erkek, kadın kadın, erkek erkek farketmez evlenmeniz gerekmiyor sadece arkadaş olarak aynı evi 3 yıl paylaştığınızı beyan ederseniz sambo yapmış oluyorsunuz. Öncelikle devlete bu durumu en başından beyan etmeniz ve onay almanız geliyor. Vatandaşlık almak isteyen yabancıların başvurduğu bir yöntem fakat son zamanlarda zorlaştığı söyleniyor. Fazla mülteci aldığından adamlar haklı bir yerde. Yine de kafayı bu konuya takanlara önerim sağlıklı güncel bilgiyi resmi makamlardan almalarıdır.
Şimdi geldik Türkiye’den bakınca zurnanın zurt dediği noktaya. Efendim aslında İsveç bu konuda geçmişi karanlık bir ülke. Hiç kusura bakmasınlar öyle hep göklere çıkaracak da değilim.
1935 – 1976 yılları arasında tam 72 bin kişi kısırlaştırılmışlar. Onlara fikri sorulmadan. Sakat, alkolik, ruh sağlığı bozuk kişileri hedeflemişler. Eşcinsellik 1979 yılına kadar ruhsal hastalık olan sınıflandırılmış. Oysa yine 1972′ de dünyada ilk cinsiyet ameliyatına izin veren ülke de onlardı. Şimdilerde ise bu eski ülkeden eser yok aksine kim hangi cinsiyeti istiyorsa onu seçsin diyecek kadar özgürler. Hatta geçtiğimiz günlerde ilkokul öğrencisi bir kız çocuğunun ben erkek olmak istiyorum demesi üzerine ailesi ve okul karşı gelmediği gibi artık erkek soyunmasını kullanmasına bile başlamış. Kitaplarda iki erkek ebeveyn ve çocukları temalı kompozisyonlar daha 4 yaşındaki çocukların kreş kitaplarında yerini almış. Eşcinsellik konusuna karşı değilim, bence de isteyen istediği gibi yaşasın ancak biraz göze sokma durumu da var gibi.
İsveç hakkında bir takım bilgiler vermeye çalıştım. Herkesin gidip görmesini hiç değilse bir kaç gün insan gibi yaşamanın ne demek olduğunu görmesini canı yürekten isterim. Bir diğer İsveç yazıma da göz atmak isterseniz link aşağıdadır. Keyifli okumalar dilerim .
Sevgilerimle ,
Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.
31 Comments
Ben gidiyorum şaka maka eniştem sağolsun
harika haber, sizin için sevindim doğrusu ve kıskandım. Umarım her şey tahmin ettiğinizden güzel olur.
Merhabalar. Benim ülkelere dair bilgiler vermek için açmış olduğum Youtube kanalım var. Biliyoruz ki Youtube kullanan dünya üzerinde birçok kullanıcı var. Websitenizde ki bilgileri kendi cümlelerimle yorumlayarak anlatsam sıkıntı olur mu? yani izniniz var mı?
merhaba, öncelikle izin istediğiniz için teşekkür ederim. Defalarca benim cümlelerimle anlatıldı zaten. Hatta biri tüm cümleleri aynı kelimeler ile anlatmıştı. youtube a şikayet edince web sitemin adını bilgi kısmına ekledi. Artık bu benim açımdan can sıkıcı olmaya başladı. O yüzden kusura bakmayın izin veremeyeceğim. Eminim ki siz kendi cümlelerinizle çok daha güzel anlatabilirsiniz.
Başarılar dilerim.
Merhabalar bu bilgileri kendime göre cümleleri yorumlayarak Youtube de video hazırlayabilir miyim.
Lan oğlum, bir kralın bir devlet yöneticisinin özel aracı var diyorsun sadece. Sonra da insanlar porsche sine bilmem nesine biner ikinci el mağazadan alışverişini yapar kimse yadırgamaz diyorsun. Lahana, ıspanak muhabbeti mi yapıyorsun ;gasilhanede cenaze yıkama mesaisi yaparak bizi mi gömüyorsun anlamadım ki… Beni isveçli güzellerin gözleri değil bu sözlerin vuruyor. Şimdi diğerlerinede inanayım mı(?!)
ülkenin kaynakları ile alınıp kullanımına verilen iki kişi var, demek istediğimi anlamış olmanız gerekirdi. Yoksa elberte insanların özel araçları var. Muhtemelen devlet başkanı ve kralın da kendi ceplerindeki birikimleri ile aldıkları araçları da vardır. ayrıca ben kadınım, lan oğlum kaba olmuş :)
Merhaba hocam öncelikli olarak elinize sağlık çok güzel ve zevkle okuduğum bi makale yazmışsınız.ben haziran 2020 de isveçte sığınma başvurusunda bulunmak istiyorum, yaşım 25,mesleğim terzilik ancak yetiştirilecek herhangi bir iştede çalışabilirim,yaşam ve iş olarak bana yardımcı olabilecek arkadaşlar varmı? Teşekkürler
keşke yardımcı olabilseydim ama maalsef yok:( facebookta belki İsveçte yaşayan Türklerin grupları olabilir, onlara danışın derim.
Merhabalar,
Günümüzde mutluluğa dair pek çok yaşam felsefesi popüler olmuş durumda. Daha sade ve düzenli bir yaşam için popüler hale gelen Konmari, Ikigai, Hygge derken ‘’Lagom’’ kavramını da sıkça duyuyoruz. İsveç’ten dünyaya yayılan dengeli yaşam felsefesi Lagom, minimalizmle iç içe bir kavram. Özünde, hayatı sadeleştirerek mutlu olma fikri yatıyor. Minimalizm de öncelikle sanatta ve mimaride ortaya çıkmış bir akımken şimdi bir yaşam tarzı oldu. Eşyadan kıyafete her alanda minimalizmin etkilerini benimsemek mümkün. Lagom da bu noktada bir dekorasyon akımı olarak bilinse de yaşam tarzı haline gelmiş durumdadır. Kelime anlamı olarak; ne çok fazla ne çok az, tam kararında manasına geliyor. Anneannelerimizin azı karar, çoğu zarar sözünü de andırmaktadır. Lagom üzerine yazdığım yazımı izniniz olursa ben de sizinle paylaşmayı isterim: https://www.tarz2.com/ne-cok-az-ne-cok-fazla-tam-kararinda-lagom
Keyifli okumalar dilerim, sağlıcakla kalın.
http://www.ebrubektasoglu.com
isvec hirstiyan
büyük bir bölümü Ateisttir diye özellikle belirttim ama Hıristiyanda var elbet , hatta müslüman sayısı da azımsanamayacak miktarlara yükseldi İsveçte .
Okuma, yazman varsa Serkan, bu yaziyi oku. Arastirmalara gore Isvecin %80′ dinsiz. Gerisi musluman ve hiristiyan ve diger dinler
https://www.thelocal.se/20150413/swedes-least-religious-in-western-world
ab vatandaşıyım arkadasımın stockholmda evi var yanina taşınacağım.
Otelcilik de 5 sene deneyimim var .çok iyi ingilizce biliyorum.
Sizce iş bulabilirmiyim ? Kolay olur mu iş bulmak.
Teşekkürler
Hadi fıka yapalim tek kelime ile harika anlatmişsiniz az çok bilgim vardi şimdi tam net oldu bende Konya kulu yaşiyorum duymuşsunuzdur kulu artık İsveçliler kulu Türkiye’nin başkenti veya büyük bir şehri diye biliyorlarmiş kulu nüfusu 50bin ama İsveç’de yaşayan kulu’lu nüfusu 80bini buluyor şuan ?? yanliz sorunlar’dan biri vize şans bağli oldgunu 3gün 3ay 3yil da sürebilir Buda enterasan artık hayırlsı☺️????
“Dünyanın refah seviyesinin en yüksek olduğu 6. ülkesidir ama intihar oranının oldukça yüksek olduğu ülkedir.” Bu kadar övücü yazıdan sonra niçin intihar oranı çok fazladır. Hani gerçekten merak ettim. Mutluluk seviyesi yüksek olan bir ülke insanı niçin intihar eder. Bir çözüm yolu yok mudur.?
Ne sıkıntıları var bilmiyorum ama karanlık , fazla rahat , dinsel bir takım düşünceleri cinsiyet konularına bakış , aile yapısı gibi bir sürü etken sıralanıyor . Ben pek olumsuz konular hakkında yazmayı sevmediğimden değinmedim ama her şey tabii ki bir Jamaika mutluuğu tadında değildir illa ki :)
Okurken guzel geliyor evet yazılanlar doğru .bir ekleme yapayım musadenizle..isvecte cinsiyet ayrımının olmaması konusunda bir dayatma var..özendirici reklamlar heryerde..4 yaşında dagise (kreş)giden bir çocuğa okunan hikaye kitabında bile erkek erkeğe evlenmişler..çocukları olmuş vs.. skolverket denilen Türkiye’deki milli eğitim gibi bir müessese var ve işleri güçleri bu konular.daha geçende 8 yaşındaki bir kız çocuğu erkek olmaya karar verdi,ailesi de kabul etti.ismini değiştirdi ve artık erkeklerin giyinme odasını kullanacak.sonrada ilerde nasıl bunalımlar yasıyor insanlar..bu yönlerini de es geçmeyin lütfen.biz göçmenler evet rahatız ırkçı değiller ama cinsiyet ayrımcılığı konusunda da dayatmaya varan bir yöntemleri var.cocuk yetiştirmek hiç kolay değil.
evet kesinlikle haklısınız en çok sizlerin işi zor . Bu dereceye vardıkalrını bilmiyorudum doğrusu :( yazıma ekleme yaparım tabii ki . çünkü iyi yönlerini de kötü yönlerini de yazmak lazım .
teşekkür ederim ilgi ve uyarınız için
Doğru söylüyorsunuz ve açıkçası toplamda iki yıl yaşamış biri olarak çokta refah diyemem, özellikle yükselen göçmen artışıyla. Tabi ki ülkemize göre artıları var ancak iklimi ve göçle azalan güven ortamı, gizli ırkçılıklar v.s. mevcut.
Aşırı kuralcı bir ülke, sürekli disiplin içinde yaşamanız gerek. Bazı durumlarda inanılmaz duyarsızlar; hatta şöyle ki yolda ölseniz dönüp bakmayacak kadar değersizsiniz geneli için. Sağlık sistemi çok yavaş işliyor. Önem sıranız hayvanlardan sonradır neredeyse.
Çok yardım sever, bağışçı bir ülke ama sokaklarda dilenciler, evsizler de donarak ölebilir…(bir evsizi döverek öldüren İsveçli ergen çocuklar vardı, yalnız haber biraz kapatıldı gibi)
Açıkçası bahsettiğiniz bu cinsiyet empozeleri v.s. kimlik karmaşalarına sebep oluyor bence de. Tamam, tabi ki bireysel özgürlük anlamında güzellikleri olabilir ancak bunu bu kadar göze sokup normalleştirme çabalarını garip buluyorum!?
Tabi ki bir kadın olarak yaşanacak daha rahat bir ülke ancak hayaller ülkesi de değil benim deneyimlediğim kadarıyla.
Şükran harika yazmışsin İsveçi. Musadenle sosyal medya hesaplarımizdan yayınlamak istiyorum. Teşekkürler :)
tabii ki yayınlayabilirsiniz.
Anlattığınız nasıl bir medeniyet? Bir arkadaşım yerleşecek diye bakıyordum yazılara.Şimdi ise bende gitmek istiyorum.
tercih meselesi ama soğuk ve karanlık oluşu dışında rahat bir ülke olarak anlatılıyor. çok akrabam yaşıyor isveçte onalrdan dinlediklerimi anlattım ama sıkılıp sevmeyeni de var :) arkdaşadınız yerleştikten sonra bi ziyarete gidin :)
Yazınızı keyifle okudum . Bende sambo vizesi aldım 2 yıllık ve bu ptesi gidiyorum . Yanlız uçak biletimi oslo havalimana aldım ya i norveçe. Benim merak ettiğim norveç schengen kabul ediyor .acaba ben o ülkeye uçuş yapabiliyormuyum yada istanbulda beni durdururlar mi
teşekküğr ederim okuduğunuz için önceklikle .
sorunuza gelince inanın hiç bir fikrim yok , bazen kurallara anlam veremiyor insan :( konsolosluklar en güzel yanıtı verirler .çekinmeden sorabilirsiniz ..
Harika olmuş. Güzel bilgilendirici bir açıklama. İsveç hakkında daha çok öğrenilcek şeyler olduğu kanattindeyim bunlarıda yazmak gerek diye düşünüyorum bu konuda her zaman yrdımcı olurum seve seve :)
çok teşekkür ederim .aklınıza gelen şeyler olursa yazıya eklerim .
Tebrik ederim arkadaşım ili yazın da çok güzel olmuş eline yüreğine sağlık…??
teşekkür ederim Salih
İsveç seviyesine ulaşmak asla mümkün olamayacak